İngilizce gelecek zaman iki farklı şekilde belirtilebiliyor. Gelecek zamandan bahsederken kullanmamız gereken yapı ise bahsedeceğimiz olaya göre değişiklik gösteriyor. “Will” ve “be going to” olarak bilinen gelecek zaman yapıları birbirinin yerine kullanılabilse de ikisini ayırmanızı sağlayabilecek birçok ipucu var.
Bu yazımızda İngilizce gelecek zaman belirtmek için yararlandığımız “going to” kullanımının detaylarını ve “will” ile olan farklarını inceleyeceğiz. Sonrasında ise bir quiz ile bu bilgileri ne kadar iyi kavradığınızı ölçeceğiz. O hâlde haydi başlayalım!
İngilizce gelecek zaman: “Be going to” konu anlatımı
“Be going to” kalıbı, İngilizce gelecek zamanda plana veya kanıta dayalı durumlardan bahsetmek için kullanılır. Planlı gelecek zaman için kullanılan “be going to” kalıbındaki yardımcı fiil “be,” özneye göre değişir.
“Be going to” cümleleri nasıl kurulur? (Tablo)
Aşağıdaki tablodan “be going to” yapısının özneye göre nasıl “am / is / are going to” şekline dönüştüğünü görebilirsiniz – tıpkı simple present tense gibi!
Olumlu | Olumsuz | Soru | |
I | I am going to study. | I am not going to study. | Am I going to study? |
You | You are going to study. | You aren’t going to study. | Are you going to study? |
We | We are going to study. | We aren’t going to study. | Are we going to study? |
They | They are going to study. | They aren’t going to study. | Are they going to study? |
He / She / It | He / She / It is going to study. | He / She / It isn’t going to study. | Is he / she / it going to study? |
İşte “be going to” yapısının özneye göre değişimi:
I am going to
You / We / They are going to
He / She / It is going to
- Olumlu
Olumlu cümlelerde özneden sonra “be going to” yapısını çekimlenmiş bir şekilde kullanıyoruz, ardından da fiili getiriyoruz.
Örnek: I’m going to move the next month. (Sonraki ay taşınacağım.)
- Olumsuz
Olumsuzluk belirtmek için “not” sözcüğünü, çekimlediğimiz yardımcı fiilimizin (be) sonrasında kullanıyoruz. Kısaltma için özneye göre “isn’t” veya “aren’t” kullanmak da mümkün.
Örnek: No, Emin is not going to go to the concert. (Hayır, Emin konsere gitmeyecek.)
- Soru
Soru cümlesi kurarken bütün kalıbı değil, sadece çekimlediğimiz yardımcı fiili başa alıyoruz. Eğer olumsuz bir soru sormak isterseniz “not” sözcüğünü ister yardımcı fiilden sonra, isterseniz de özneden önce kullanabilirsiniz.
Örnek: Are you going to the event tonight? (Bu akşam etkinliğe gelecek misin?)
Örnek: Aren’t you going to the event tonight? (Bu akşam etkinliğe gelmeyecek misin?)
Örnek: Are you not going to the event tonight? (Bu akşam etkinliğe gelecek misin?)
“Going to” nerelerde kullanılır?
Aşağıdaki durumlar söz konusu olduğunda planlı gelecek zaman, yani “going to” kullanırız. İşte “going to” ile ilgili cümleler ve kullanım alanları!
- Planlı eylemler
Eğer bir plandan bahsediliyorsa “going to” kullanılır.
Örnek: I’m going to start running this weekend. (Bu hafta sonu koşmaya başlayacağım.)
- Kanıta dair tahminler
Konuşan kişi bir tahmin yapacaksa ve bu tahmin mantıksal bir kanıta dayalıysa “be going to” yapısı kullanılır.
Örnek: Look at all the clouds in the sky. It is going to rain. (Havadaki bütün bu bulutlara bak. yağmur yağacak.)
- Önceden verilmiş kararlar
Konuşmadan önce verilmiş kararlardan bahsederken de “going to” kullanırız.
Örnek: I’m going to visit my grandmother tomorrow. (Yarın büyükannemi ziyaret edeceğim.)
“Going to” kısaltması “gonna”
“Going to” kalıbı gelecek zaman anlamında kullanılırken günlük hayatta “gonna” olarak kısaltılabilir.
Örnek: I’m gonna win this game! (Bu oyunu kazanacağım!)
Örnek: You aren’t gonna come back, right? (Geri dönmeyeceksin, değil mi?)
Örnek: Is he gonna stay hungry all night? (Bütün gece aç mı kalacak?)
Bu kullanımın sadece resmî olmayan yerlerde geçerli olduğunu ve gelecek zaman anlamında mevcut olduğunu hatırlatalım.
“Going to” ile ilgili cümleler
“Going to” kullanımını anlayabilmeniz ve özneye göre her seferinde doğru bir şekilde çekimleyebilmeniz için ihtiyaç duyduğunuz en önemli şey pratik. Bunun için aşağıdaki örnek cümlelere göz atarak hangi öznenin hangi “be going to” formuyla kullanıldığına kendinizi alıştırabilirsiniz. İşte “going to” cümle örnekleri ve çevirileri!
- We’re going to travel to Italy next summer. (Gelecek yaz İtalya’ya seyahat edeceğiz.)
- Gamze going to visit her grandmother. (Gamze büyükannesini ziyaret edecek.)
- I think it’s going to rain soon. (Sanırım yakında yağmur yağacak.)
- I am not going to watch that show again. (O şovu bir daha izlemeyeceğim.)
- They’re going to play football tomorrow. (Onlar yarın futbol oynayacaklar.)
- I am going to call him tomorrow. (Onu yarın arayacağım.)
- You’re going to love this movie. (Bu filmi seveceksin.)
- We’re going to meet at the cafe. (Kafede buluşacağız.)
- She’s going to bake a cake for his birthday. (O, onun doğum günü için pasta yapacak.)
- Is Elif going to book the tickets? (Elif biletleri rezerve edecek mi?)
- They aren’t going to buy a new car. (Yeni bir araba almayacaklar.)
- Are they going to visit the museum? (Onlar müzeyi ziyaret edecekler mi?)
- I’m going to study tonight. (Bu gece çalışacağım.)
- Orhun is going to write a letter to his friend. (Orhun, arkadaşına bir mektup yazacak.)
- They are going to swim in the sea. (Onlar denizde yüzecekler.)
- I’m going to make a sandwich. (Bir sandviç yapacağım.)
- Is she going to join us for dinner? (O bize akşam yemeği için katılacak mı?)
- They’re going to watch a movie tonight. (Onlar bu gece bir film izleyecekler.)
- We are going to organize a surprise party for her. (Onun için sürpriz bir parti düzenleyeceğiz.)
- I am not going to wear that dress tonight. (Bu gece o elbiseyi giymeyeceğim.)
- Ahmet is not going to come to the party. (Ahmet partiye gelmeyecek.)
- You are going to see a big change here. (Burada büyük bir değişiklik göreceksin.)
- Are you going to bring your camera? (Kameranı getirecek misin?)
- He’s going to start a new job next month. (O, gelecek ay yeni bir işe başlayacak.)
- Beyza is going to take her dog for a walk. (Beyza köpeğini yürüyüşe çıkaracak.)
- He is not going to stay here for long. (O uzun süre burada kalmayacak.)
- We are going to have lunch at 1 pm. (Öğle yemeğini saat 1’de yiyeceğiz.)
İngilizce gelecek zamanda “will” kullanımı
İngilizce gelecek zamanda “will” kelimesi; gözleme dayalı olmayan tahminlerde, ani kararlarda, karşıdaki kişiye yapılan tekliflerde kullanılır.
“Will” ile gelecek zaman cümlesi kurma
Gelecek zamanda “will” ile cümle kurarken işimiz oldukça kolay, çünkü bu yardımcı fiil aldığı özneye göre farklı hâllerde kullanılmıyor. Farklı cümle yapılarında ise karşımıza aşağıdaki şekillerde çıkıyor. İşte “ders çalışmak” anlamına gelen “study” fiiliyle “will” kullanımının farklı cümle yapılarına göre örnekleri:
Olumlu | Olumsuz | Soru | |
I / You / We / They / He / She / It | will study | won’t study. | Will _ study? |
- Olumlu
Olumlu cümlelerde “will” kullanımı gayet kolay. Tek yapmanız gereken özneden sonra “will” getirip sonrasında da asıl fiilinizi kullanmak. Eğer kısaltma yapmak istiyorsanız “will” yerine öznenizden sonra “‘ll” getirebilirsiniz.
Örnek: I’ll wash the dishes. (Bulaşıkları yıkayacağım.)
- Olumsuz
“Will” yardımcı fiilini olumsuz hâle getirirken “will not” kelime öbeğinin kısaltması olan “won’t”u kullanıyoruz. Onun dışında hiçbir şeyi değiştirmemize gerek yok.
Örnek: I won’t come with you. (Seninle gelmeyeceğim.)
- Soru
Soru cümlelerinde de yapmamız gereken tek şey yardımcı fiili başa almak. Eğer olumsuz bir soru sormak istiyorsanız “Won’t she study?” veya “Will she not study?” yapılarını kullanabilirsiniz.
“Will” kullanım alanları
Aşağıdaki durumlarda gelecek zaman cümlesini “will” ile kurarız:
- Anlık kararlar
Eğer bir şeyi yapmaya o anda karar verdiysek yapacağımız şeyi gelecek zamanda “will” ile belirtiriz.
Örnek: The phone is ringing. I’ll answer it. (Telefon çalıyor. Cevaplayacağım.)
- Sözler / teklifler
Birine bir şey yapmak için söz verirken veya bir şey teklif ederken de “will” kullanırız.
Örnek: I promise I will be with you whatever happens. (Sana söz veriyorum, ne olursa olsun seninle olacağım.)
Örnek: That looks heavy! I will carry that bag for you. (Bu ağır görünüyor! O çantayı senin için taşıyayım.)
- Kanıta dayalı olmayan tahminler
Geleceğe yönelik tahminler eğer kanıta değil, hislere bağlıysa “will” kullanıyoruz.
Örnek: I think it will rain tomorrow. (Bence yarın yağmur yağacak.)
- Tehdit veya uyarılar
Birini uyarırken veya tehdit ederken gelecek zaman cümlelerini “will” ile kuruyoruz.
Örnek: Touch me once again and I will call the police. (Bana bir daha dokunursan polisi arayacağım.)
- Ricalar
Birinden bir şey yapmasını rica ederken sorumuzu “will” ile sorabiliyoruz.
Örnek: Will you pass the salt, please? (Lütfen tuzu uzatır mısın?)
“Going to / will” farkı nedir?
İngilize gelecek zaman belirtirken kullanılan iki yapı olan “going to” ve “will” farkını kısaca aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:
- “Will” anlık verilen kararları ifade ederken kullanılır.
- “Will” genellikle kanıta dayanmayan tahminler için kullanılırken “going to” ile belirtilen tahminler kanıt veya belirtilere dayanır.
- “Be going to” daha önce kararlaştırılmış planları veya niyetleri ifade etmek için kullanılır.
- “Will” vaatler, teklifler ve tehditler için de kullanılır.
Yine de belirtmemiz gerekir ki bu iki yapı arasındaki çizgi o kadar da keskin değil. “Will” ve “be going to” arasındaki kullanım farklı genel anlamda bahsettiğimiz şekilde olsa da bu iki kalıp ara sıra birbirinin yerine kullanılabiliyor.
İngilizce planlı gelecek zaman (“be going to”) quizi
Konu anlatımını tamamladığımıza göre “will” ve “be going to” bilginizi ölçeceğimiz quizimize başlayalım!
Novakid’le tanışın!
Çocuğunuzun İngilizce öğrenme yolculuğunda güvenilir bir çözüm arıyorsanız, Novakid’in profesyonel eğitmenleri ve özel ders içerikleri tam da ihtiyacınız olanı sunuyor. Çocuğunuzun İngilizceyi konuşarak öğrenmesini sağlayın ve onun geleceğine yatırım yapın!
Çocuklar için İngilizceyi eğlenceli hale getiren Novakid, dil öğrenim sürecini keyifli bir deneyime dönüştürür. Aşağıdaki videoda bu yenilikçi eğitim metodolojimizi inceleyebilirsiniz: