Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
2700 Novakid öğretmeni çocuğunuza deneme dersi vermek için hazır. İstediğiniz vakti seçin!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Share
X share icon
24.07.2024
Time icon 6 min
Comment icon 1 comments

“Should / shouldn’t” konu anlatımı: Detaylı örnekler, kullanım alanları ve bilgi testi!

Table of contents

“Should” ve “shouldn’t” cümleleri, İngilizcede genellikle tavsiye belirtmek için kullanılan kalıplardır. Bu cümlelerle kural belirten, kesin bir gereklilikten ziyade daha hafif bir dille karşıdaki kişiye tavsiye verilir. “Should” kullanımı ile genellikle bu şekilde karşılaşsak da bu fiilin işlevi bununla sınırlı değildir. Bu yapının farklı şekilde kullanılabileceği senaryolar da bulunur. 

“Should” ve “shouldn’t” konu anlatımı yazımızda bu modal verb ile ilgili detaylara yer verdik. O hâlde haydi öğrenmeye başlayalım!

“Should” kullanımı

“Should” ve olumsuz hâli olan “shouldn’t” yapıları, en çok tavsiye verirken kullanılır. Bu kullanımda Türkçedeki “-meli / – malı” ekine benzetebileceğimiz “should,” bir zorunluluk veya kural belirtmez. Bir zorunluluk veya kuraldan bahsetmek isterseniz “must” kullanmalısınız. 

Dilerseniz bu ayrımı bir örnekle yapalım.

  • I should go to school. (Okula gitmeliyim.)

Yukarıdaki cümleyi söyleyen kişi okula gitse iyi olur, fakat okula gitme zorunluluğu yoktur.

  • I must go to school. (Okula gitmeliyim.)

Bu cümleyi söyleyen kişi ise okula gitmek zorunda. Belki de devamsızlıktan kalacaktır, kim bilir?

“Should” yardımcı fiilinin kullanıldığı bir diğer yer ise beklenen, olası bir durumdan bahsetmek. İşte buna bir örnek:

  • The train shouldn’t be late, it always comes on time. (Tren geç kalmamalı / kalmayacaktır, her zaman tam vaktinde gelir.)

“Should” cümleleri, aynı zamanda zorunluluk belirtmek için de yazı dilinde “must”tan daha hafif bir alternatif olarak kullanılabiliyor. 

  • Students should read the chapter before coming to class. (Öğrenciler sınıfa gelmeden önce bölümü okumalı.)

Fakat daha önce belirttiğimiz gibi; asıl kullanım alanı zorunluluk veya tahmin değil, öneri verme üzerine.

Olumlu “should” cümleleri

“Should” yapısını olumlu cümlelerde kullanmak oldukça kolay. Öznemizden sonra herhangi bir çekime gerek kalmadan “should” fiilini kullanıyoruz, sonrasında ise ana fiilimiz neyse onu bare infinitive olarak, yani “-ing” olmadan getiriyoruz. 

  • You should go to a doctor if you are feeling sick. (Eğer hasta hissediyorsan bir doktora gitmelisin.)
  • Alpgiray should work on his serve to get better at tennis. (Alpgiray teniste daha iyi olmak için servis çalışmalı.)
  • You should wear a helmet while riding a bike. (Bisiklet sürerken kask takmalısın.)
  • If you are feeling tired, you should rest. (Eğer yorgun hissediyorsan dinlenmelisin.)
  • Sarah should practice more to improve her piano skills. (Sarah, piyano yeteneklerini geliştirmek için daha çok pratik yapmalı.)
  • Ahmet should revise his notes to do well in the exam. (Ahmet, sınavda iyi yapmak için notlarını gözden geçirmeli.)
  • If you want to stay fit, you should exercise regularly. (Fit kalmak istiyorsan düzenli olarak egzersiz yapmalısın.)
  • Cem should learn English to improve his career opportunities. (Cem, kariyer fırsatlarını geliştirmek için İngilizce öğrenmeli.)

Olumsuz “should” cümleleri: “Shouldn’t” kullanımı

Bir kişiye bir şeyi yapmamasına yönelik tavsiye vermek isterseniz “should not” kalıbının kısaltması olan “shouldn’t” kelimesini kullanabilirsiniz. 

  • John shouldn’t smoke cigarettes if he wants to live longer. (John daha uzun yaşamak istiyorsa sigara içmemeli.)
  • It’s so late, you shouldn’t watch TV at this hour. (Çok geç oldu, bu saatte televizyon izlememelisin.)
  • They should not play video games all day. (Tüm gün video oyunları oynamamalılar.)
  • We should not waste water in such a critical period. (Bu kadar kritik bir dönemde suyu israf etmemeliyiz.)
  • I shouldn’t eat so much junk food. (Bu kadar çok abur cubur yememeliyim.)
  • Peter shouldn’t procrastinate if he wants to finish his project on time. (Peter, projeyi zamanında bitirmek istiyorsa ertelememeli.)
  • We shouldn’t neglect our health. (Sağlığımızı ihmal etmemeliyiz.)
  • They shouldn’t walk alone at night in this neighborhood. (Bu mahallede gece tek başlarına yürümemeliler.)

Soru cümlelerinde “should” kullanımı 

Eğer soru cümlesi kurmak istiyorsanız da “should”u özneden önce kullanmanız yeterli olacaktır. Tıpkı diğer cümlelerdeki gibi yardımcı fiil olan “should”u başa alarak cümleyi soru cümlesi yapıyoruz. 

  • Should I drink a glass of water? (Bir bardak su içmeli miyim?)
  • Should you really wear that dress? (O elbiseyi gerçekten giymeli misin?)
  • Should we go to the cinema tonight? (Bu gece sinemaya gitmeli miyiz?)
  • Should I call the doctor if the fever continues? (Eğer ateş devam ederse doktoru aramalı mıyım?)
  • Should you drink more water when you exercise? (Egzersiz yaparken daha çok su içmeli misin?)
  • Should I wear a jacket in this weather? (Bu havada bir ceket giymeli miyim?)
  • Should we eat less sugar to be healthier? (Daha sağlıklı olmak için daha az şeker yemeli miyiz?)
  • Should they play less video games to improve their grades? (Notlarını yükseltmek için daha az video oyunu oynamalılar mı?)
  • Should I invest in stocks to increase my income? (Gelirimi artırmak için hisselere yatırım yapmalı mıyım?)

“Should“ kullanım tablosu: Olumlu, olumsuz, soru 

Aşağıdaki tabloyla “should” kelimesinin farklı yapılarda ve zamanlarda nasıl kullanıldığına göz atabilirsiniz.

Olumlu Olumsuz Soru
Şimdiki zaman You should play basketball. You shouldn’t play basketball. Should you play basketball?
Süreklilik You should be playing basketball. You shouldn’t be playing basketball. Should you be playing basketball?
Geçmiş zaman You should have played basketball. You shouldn’t have played basketball. Should you have played basketball?

İngilizcede “should” ile pişmanlık cümleleri: “Should have + V3”

“Should” kalıbı, geçmişteki bir olaydan duyulan pişmanlık için de kullanılabiliyor. Fakat bu durumda farklı bir yapı çıkıyor ortaya. Böyle durumlarda “Should have + fiilin 3. hâli” yapısını kullanarak geçmişteki bir olaydan bahsedeibliyoruz. Örneklerle daha iyi anlayalım:

  • Merve seems really sad now. You shouldn’t have said those things to her. (Merve şu an çok üzgün gözüküyor. Bu şeyleri ona söylememeliydin.)
  • They should have left earlier to catch the train. (Treni yakalamak için daha erken ayrılmalıydılar.)
  • I should have brought an umbrella. It’s raining now. (Şemsiye getirmeliydim. Şimdi yağmur yağıyor.)
  • She should have told me about the problem. I could have helped her. (Bana problemi söylemeliydi. Ona yardımcı olabilirdim.)
  • I shouldn’t have worked out that hard yesterday, now I can’t even walk properly! (Dün o kadar ağır çalışmamalıydım, şimdi düzgün yürüyemiyorum bile!)
  • I should have eaten breakfast. I’m feeling faint now. (Kahvaltı yapmalıydım. Şimdi baygın hissediyorum.)
  • We should have taken more clothes for the trip. It’s colder than we expected. (Gezi için daha fazla kıyafet almalıydık. Beklediğimizden daha soğuk.)

Geçmişten bahsedilen bu cümlelerde “have + V3” yapısıyla “should” yardımcı fiilinin geçmiş olaylardan söz ederken kullanıldığını da görebiliyoruz. Bu kullanım da oldukça yaygın.

Şartlı cümlelerde “should” kullanımı

“Should” yardımcı fiili, çok yaygın olmasa da if clause yapılarında “if”in yerine geçerek şart belirtebiliyor. Bu kullanıma bir şeyin olma ihtimali çok düşükse rastlıyoruz. Bu kullanımda yan cümlenin ana fiili çekimlenmiyor (“-s” takısı almıyor), çünkü zaten çekimlenmeyen “should”a bağlanıyor. Bu kullanımın günlük hayatta değil, genelde resmi ortamlarda bulunduğunu da belirtelim.

İşte bazı örnekler!

  • I don’t think it will happen, but call me should it rain tomorrow. (Bunun gerçekleşeceğini sanmıyorum fakat yarın yağmur yağarsa beni ara.)
  • Should they come late, we will start the meeting without them. (Geç gelirlerse toplantıya onlarsız başlarız.)
  • Should he not accept our offer, we’ll have to find another candidate. (Teklifimizi kabul etmezse başka bir aday bulmak zorunda kalacağız.)
  • I will send you the documents by email, should you need them. (Eğer onlara ihtiyacın olursa belgeleri e-postayla göndereceğim.)

“Should” ve “must” farkı nedir?

“Should” ile “must” yapı olarak aynı şekilde kullanılan, anlam olarak ise yakın olan iki modal verbdür. “Should” kelimesi bahsettiğimiz üzere bir şeyi yapma gerekliliğini belirtirken “must” daha sert bir anlam katar. Gereklilik veya tavsiyeden ziyade bir zorunluluk veya emir belirtir.

Örnek: You should go upstairs, there are a lot of people! (Yukarı kata gitmelisin, bir sürü insan var!)

Örnek: It is forbidden for you to be here. You must go upstairs. (Burada olman yasak. Yukarı kata çıkmak zorundasın.)

İki örneğin farkından gördüğümüz üzere “should” yapısı tavsiye vermek veya gereklilikten bahsetmek için kullanılıyor. “Must” ise yasak, emir veya mantıksal olarak bir zorunluluktan bahsedilirken çıkıyor karşımıza.

Zorunluluktan bahsederken kullanılan iki modal verb olan “must” ve “have to” arasındaki fark hakkında daha fazla bilgi edinmek için de ilgili içeriğimize göz atabilirsiniz.

Şimdi kaydolun ve 1 ay boyunca ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
Çocuğunuza İngilizce ile güven verin!

“Should” ve “shouldn’t” cümle örnekleri

Teste geçmeden önce yapıyı biraz daha anlamak için örneğe ihtiyacınız varsa aşağıdaki “should” ve “shouldn’t” örneklerini inceleyebilirsiniz.

  • You should call your parents more often. (Aileni daha sık aramalısın.)
  • We shouldn’t forget to lock the door when we leave. (Çıkarken kapıyı kilitlemeyi unutmamalıyız.)
  • She should apologize for her mistake. (Hatası için özür dilemeli.)
  • I shouldn’t have skipped my medication. (İlaçlarımı atlamamalıydım.)
  • They should prepare for the meeting in advance. (Toplantı için önceden hazırlık yapmalılar.)
  • You shouldn’t drink too much coffee late at night. (Gece geç saatlerde çok fazla kahve içmemelisin.)
  • We should save more money for emergencies. (Acil durumlar için daha fazla para biriktirmeliyiz.)
  • He shouldn’t park his car in a no-parking zone. (Arabasını park yasağı olan bir alana park etmemeli.)
  • If you are hungry, you should eat something. (Eğer açsan bir şeyler yemelisin.)
  • She shouldn’t ignore the doctor’s advice. (Doktorun tavsiyesini görmezden gelmemeli.)
  • I should drink more water to stay hydrated. (Susuz kalmamak için daha fazla su içmeliyim.)
  • They shouldn’t make so much noise at night. (Gece çok fazla gürültü yapmamalılar.)
  • You should check the weather forecast before planning a picnic. (Piknik planlamadan önce hava durumunu kontrol etmelisin.)
  • He should be more careful while driving. (Araba sürerken daha dikkatli olmalı.)
  • We shouldn’t leave our valuables unattended. (Değerli eşyalarımızı gözetimsiz bırakmamalıyız.)

Sıkça sorulan sorular

“Should” cümleye ne anlamı katar?

Türkçedeki “-meli / -malı” eklerine karşılık gelen “should” ve “shouldn’t,” en yaygın kullanımıyla cümleye bir öneri verme anlamı katar. En çok tavsiye vermek için kullanılan bu modal fiil, aynı zamanda olması beklenen durumlardan, geçmişe yönelik önerilerden (pişmanlıklardan) bahsedilirken de karşımıza çıkabilir. “Should” yardımcı fiilinin daha az yaygın olan bir kullanım alanı ise şartlı cümlelerdir. Detaylar için yazımıza göz atabilirsiniz.

“Should” zorunluluk anlamına mı gelir?

“Should” kelimesi zorunluluğa yakın bir anlam taşısa da genellikle zorunluluk değil, öneri belirtir. Zorunluluk anlamı için “should”un yerine kullanılan kelime ise “must.” 

Test

“Should” ve “shouldn’t” konu anlatımını bitirdiğimize göre gelin aşağıdaki sorularla konuyu ne kadar kavradığınıza göz atalım!

You don’t drink enough water. You ___ more water to have a clear skin.
Ahmet ___ eat all those processed foods if he wants to be healthy.
I regret studying art history, I ___ selected something else.
I ___ go to work. If I don’t, I will be fired!
You ___ at least seven hours a day to be energetic.
Should he ___ ignoring his health, you ___ warn him.
He ___ gone to the doctor when he first started feeling sick.
She ___ listen to her parents' advice. They are always looking out for her.
You ___ touch the stove when it's hot. It's dangerous!
It's raining outside. You ___ take an umbrella with you.
Yanıtlara Bak
Yanıtları İnceleyin

Novakid’le tanışın!

“Should” ve “shouldn’t” gibi dil bilgisi konularını öğrenirken kurallar önemli, fakat asıl olay İngilizceyi eğlenerek, içine girerek, aktif bir şekilde konuşarak öğrenmek. Çocuklar için İngilizce dersleri verdiğimiz Novakid’de tam olarak bu yöntemi izliyoruz. Novakid’in İngilizce eğitimine işte bu şekilde yaklaşıyoruz:

Siz de çocuğunuz için bir İngilizce kursu arıyorsanız programlarımıza göz atın ve ilk deneme dersinizi ücretsiz alın!

4.2/5
  1. Ilgın

    Gerçekten samimi söylüyorum ben ingilizceyi ne anlarım ne yaparım ama bu uygulama ilgimi çekti yalan yok tembel bir öğrenciyim ve çok sevdiğim dersle ilgili site olmaz ama bu hoşuma gitti ve yazımınız çok samimi bu da çok hoşuma gitti

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Redactor's choice
Öğretmenin Görüşü
You might also like
Choose a language
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.