İngilizcede hava durumunu ve doğal afetleri anlatmak için kullanılan kelimeler ve anlamları neler?
Her yeni bir şey öğrendiğimizde aklımızdan “Acaba bu benim işime nerede yarayacak?” sorusunu geçirebiliyoruz. Özellikle de yeni bir dil öğrenmeye başlamışsak karşımıza çıkan çoğu kelimeyi ezberlemeyi hedefleme eğilimindeyiz. Fakat gördüğümüz her kelimeyi ezberlemek mümkün müdür? Ya da ezberlediğimiz her kelime işimize yarayacak mıdır?
Büyük ihtimalle öğrendiğimiz her kelimeyi günlük hayatımızda kullanmayacağız fakat belli başlı konular vardır ki bu konulara ait kelimeleri ezberlemek oldukça önemli. İşte bu konulardan en önemlileri de hava durumu ve doğal afetlerdir. Şimdi sizlerle birlikte günlük İngilizce konuşmalarınızda sıklıkla kullanacağınız hava durumu ve doğal afet kelimelerini öğreneceğiz.
İngilizcede hava durumu: Temel kelimeler
İşe ilk olarak “Hava durumu” ile başlamakta yarar var. “Hava durumu”nun İngilizcesi “Weather” demektir. Beraber aşağıdaki örneği inceleyelim.
Örnek: What is the weather like? (Hava nasıl?)
Yukarıda da gördüğümüz gibi İngilizcede hava durumunun nasıl olduğunu sormak için “What is the weather like?” ifadesini kullanabiliriz. Havanın güneşli olduğunu varsayarsak günlük bir konuşma şu şekilde devam edecektir:
A: What is the weather like? (Hava nasıl?)
B: It’s sunny. (Güneşli.)
A: What a nice day! (Ne kadar da güzel bir gün!)
Şimdi de İngilizcede hava durumu ile alakalı temel kelimeleri öğrenelim!
- Weather forecast (Hava durumu tahmini)
Örnek: The weather forecast says it will be sunny tomorrow. (Hava durumu tahmini yarın güneşli olacak diyor.)
- Celsius (Santigrat)
Örnek: The temperature is expected to reach 25 degrees Celsius today. (Bugün hava sıcaklığının 25 dereceye ulaşması bekleniyor.)
- Temperature (Sıcaklık derecesi)
Örnek: The temperature outside is very high today. (Bugün dışarıdaki sıcaklık çok yüksek.)
- Degree (Derece)
Örnek: The temperature outside has dropped to zero degrees. (Dışarıdaki sıcaklık sıfır dereceye düştü.)
- Climate (İklim)
Örnek: The climate in this region is usually warm and sunny. (Bu bölgedeki iklim genellikle sıcak ve güneşlidir.)
“Bugün hava nasıl” İngilizcede farklı şekillerde nasıl sorulabilir?
Hava durumu ile alakalı temel bilgileri öğrendik. Gelin İngilizcede hava durumu öğrenmek için sorabileceğimiz soruları çeşitlendirelim!
- How is the weather?
“How is the weather?” sorusu, aynı “What is the weather like?” gibi “Hava nasıl?” anlamına gelir.
- What is it like outside?
- What is the weather like out there?
Yukarıdaki iki soru da “Dışarıda hava nasıl?” anlamında kullanılabilir.
- What’s the weather like today?
Eğer içinde bulunduğunuz günün hava durumunu öğrenmek istediğinizi vurgulayacaksanız bu ifadeyi kullanabilirsiniz. Peki “What’s the weather like?” gibi bir sorunun cevabı nedir, İngilizcede hava durumundan nasıl bahsedebiliriz? Hava durumunun nasıl sorulduğunu öğrendiğimize göre şimdi bu soruya verebileceğimiz karşılıklara bakalım!
İngilizcede hava durumunu anlatan kelimeler
İngilizcede hava durumunu anlatmak için sıfatları kullanırız. Bu sıfatların bazıları da isimlerden türetilmiş olabilir. Hazırsanız başlıyoruz!
- Sun (Güneş) / Sunny (Güneşli)
Örnek: Sun is shining! (Güneş parıldıyor!)
Örnek: Today is a sunny day. (Bugün, güneşli bir gün.)
- Wind (Rüzgar) / Windy (Rüzgarlı)
Örnek: Wind is blowing! (Rüzgâr esiyor!)
Örnek: It is a very windy day. (Çok rüzgârlı bir gün.)
- Rain (Yağmur) / Rainy (Yağmurlu)
Örnek: It looks like the rain won’t stop. (Yağmur durmayacakmış gibi görünüyor.)
Örnek: Don’t forget to take your umbrella. It’s going to be a rainy day! (Şemsiyeni almayı unutma. Bugün yağmurlu bir gün olacak.)
- Cloud (Bulut) / Cloudy (Bulutlu)
Örnek: That cloud looks like a rabbit! (Şu bulut bir tavşana benziyor!)
Örnek: The best thing to do on a cloudy day is having a cup of coffee. (Bulutlu bir günde yapılacak en iyi şey bir fincan kahve içmektir.)
- Snow (Kar) / Snowy (Karlı)
Örnek: School was canceled due to snow. (Okul, kardan dolayı iptal edildi.)
Örnek: My favorite thing about winter is snowy days. (Kışın en sevdiğim yönü karlı günlerdir.)
- Fog (Sis) / Foggy (Sisli)
Örnek: We couldn’t see ahead due to the fog. (Sisten dolayı önümüzü göremedik.)
Örnek: It was so foggy yesterday that I couldn’t even go outside. (Dün o kadar sisliydi ki dışarı dahi çıkamadım.)
- Storm (Fırtına) / Stormy (Fırtınalı)
Örnek: The storm yesterday was loud and scary. (Dünkü fırtına gürültülü ve korkutucuydu.)
Örnek: The weather forecast says it will be stormy later today, so we should stay indoors. (Hava durumu tahmini, günün ilerleyen saatlerinde havanın fırtınalı olacağını söylüyor, bu yüzden içeride kalmalıyız.)
Yukarıda listelediğimiz gibi isimden türetilmemiş hava durumu niteleyici sıfatlar da mevcut. Haydi bu sıfatları da inceleyelim!
- Gloomy (Kasvetli)
Örnek: The gloomy weather made me feel sad. (Kasvetli hava beni üzgün hissettirdi.)
- Hazy (Puslu)
Örnek: The hazy weather made it difficult to see the mountains in the distance. (Bulutlu hava, uzaktaki dağları görmeyi zorlaştırdı.)
- Hot (Sıcak)
Örnek: It’s too hot to go outside without sunscreen. (Hava, güneş kremi olmadan dışarı çıkamayacak kadar sıcak.)
- Warm (Ilık)
Örnek: The warm weather is perfect for a picnic in the park. (Ilık hava, parkta piknik yapmak için mükemmel.)
- Cold (Soğuk)
Örnek: The cold weather froze the pond. (Soğuk hava göleti dondurdu.)
- Humid (Nemli)
Örnek: Due to the humid weather, my hands became sticky. (Nemli hava yüzünden ellerim yapış yapış oldu.)
- Wet (Yağışlı / Islak)
Örnek: The wet weather made the roads slippery and dangerous. (Yağışlı hava yolları kaygan ve tehlikeli hale getirdi.)
İngilizcede hava durumu konulu diyaloglar
Şimdi de öğrendiğimiz kelimeleri bir de hava durumu ifadeleri içeren örnek diyaloglar içerisinde inceleyelim!
A: How is the weather like today? (Bugün hava nasıl?)
B: It’s starting to rain. (Yağmur yağmaya başlıyor.)
A: Oh, no! I wanted to have a picnic. (Yapma ya! Piknik yapmak istemiştim.)
Şimdi buraya bir kulak verelim. İngilizcede hava durumu ve olayları gibi belli şeylerden bahsederken “it” kullanırız. Örneğin “It’s raining.” dediğimizde “it” aslında olmayan bir öznenin boşluğunu doldurmaktadır. Türkçede bunu “Yağmur yağıyor.” olarak ifade ederiz, yani hava durumunun ismini özne olarak kullanırız. Fakat her dil hava durumundan bahsederken farklı ifadeler kullanır, İngilizcede ise “it” zamirinin kullanıldığını görüyotruz.
A: What’s the weather forecast for tomorrow? (Yarın için hava durumu tahmini ne gösteriyor?)
B: It’s going to be cloudy. (Yarın hava bulutlu olacak.)
A: Then, why don’t we go to the coffee shop you were talking about? (O zaman neden bahsettiğin şu kafeye gitmiyoruz?)
Yukarıdaki örnekte ise “it’s going to be [hava olayı].” kalıbını görüyoruz. Bu kalıpla birlikte istediğimiz hava olayının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinden bahsedebiliriz.
A: How is the weather? (Hava nasıl?)
B: Not very nice I guess. I can hear the wind blowing loudly. (Pek iyi değil gibi. Rüzgarın uğultusunu duyabiliyorum.)
A: It looks like today is going to be windy! (Görünüşe bakılırsa bugün rüzgarlı olacak.)
Eğer rüzgarın estiğinden bahsetmek istiyorsak “wind” ve “blow” ifadelerini yan yana kullanmamız yeterlidir.
A: What is the weather like in November? (Kasımda hava nasıl olur?)
B: It is generally warm but sometimes it rains. (Genellikle ılıktır fakat bazen yağmur yağar.)
A: Here too! (Burası da aynı!)
Unutmamalıyız ki hava durumunu anlatırken kullandığımız “snow” ve “rain” ifadeleri aynı zamanda birer fiil olarak da kullanılabilir. Mesela “rain” (yağmur) ifadesi aynı zamanda “It’s raining.” şeklinde bir cümlede fiil görevinde olup “Yağmur yağıyor.” anlamında kullanılabilir.
Örnek: It snows in winter. (Kışın kar yağar)
Take your umbrella with you! It is raining. (Şemsiyeni yanına al. Yağmur yağıyor.)
İngilizcede hava durumdan nasıl bahsedebileceğimizi öğrendiğimize göre bu hava olaylarının daha şiddetli boyutlarda yaşanması durumunda ortaya çıkabilecek doğal afetleri incelemenin vakti geldi de geçiyor bile!
İngilizcede doğal afetlerin isimleri ve açıklamaları
Doğal afetler (Natural disasters) yaşadığımız dünyada sıklıkla gerçekleşen ve çevremizi etkileyen olaylardır. Doğal afetler ile ilgili temel kelimeleri bilmek, günlük yaşantımızda karşılaşabileceğimiz çeşitli durumlarla daha iyi başa çıkmamıza yardımcı olabilir.
Aşağıda, İngilizce doğal afetleri tanımlayan kelimeleri örnek cümleler ile birlikte hazırladık. Bu kelimeleri öğrenmek, İngilizce dil becerilerini geliştirirken aynı zamanda dünyada olup bitenleri daha iyi anlamamıza da yardımcı olacaktır.
- Natural disasters (Doğal afetler)
Örnek: Natural disasters can cause a lot of damage. (Doğal afetler çok fazla hasara neden olabilir.)
- Earthquake (Deprem)
Örnek: Earthquakes can be very scary. (Depremler çok korkutucu olabilir.)
- Flood (Sel)
Örnek: Heavy rain can cause flooding in areas close to rivers. (Şiddetli yağış nehirlere yakın bölgelerde sel oluşturabilir.)
- Forest fire (Orman yangını)
Örnek: A forest fire can spread quickly and it can destroy trees and wildlife. (Orman yangını hızla yayılabilir, ağaçları ve doğal yaşamı yok edebilir.)
- Hurricane (Kasırga)
Örnek: We had to evacuate our homes because a hurricane was approaching our area. (Bir kasırga alanımıza yaklaştığı için evlerimizi boşaltmak zorunda kaldık.)
- Thunderstorm (Gök gürültülü fırtına)
Örnek: The loud thunder from the thunderstorm frightened the children. (Gök gürültülü fırtınadan gelen ses çocukları korkuttu.)
- Tsunami (Tsunami)
Örnek: The most common place for tsunami to happen in the world is Japan. (Dünya’da tsunaminin en sık gerçekleştiği yer Japonya’dır.)
- Snowstorm (Kar fırtınası)
Örnek: The snowstorm outside is perfect for having snowball fights! (Dışarıdaki kar fırtınası kar topu savaşı yapmak için harika!)
- Avalanche (Çığ)
Örnek: The sound of the avalanche echoed through the valley. (Çığ sesi vadi boyunca yankılandı.)
- Hailstorm (Dolu fırtınası)
Örnek: Wow, the hailstorm outside sounds intense! (Vay be, dışarıdaki dolu fırtınası kulağa baya şiddetli geliyor!)
- Lightning (Şimşek)
Örnek: Wow, did you see that lightning? It was so bright! (Vay be, o şimşeği gördün mü? Pasparlaktı!)
Yukarıda anlamları ve cümle içinde kullanımlarıyla örnek verdiğimiz kelimeler günlük hayatta en çok işimize yarayacak doğal afet kelimeleri olsa da unutmamalıyız ki bir yerlerde her zaman öğrenilecek yeni kelimeler vardır!
Hava olayları ve doğal afetler ile ilgili kelimeleri ezberlemek için çocuklarla oynanabilecek oyunlar
Oyunlar oynamak çocuklara İngilizce öğrenmeyi hem eğlenceli hem de etkili hale getirebilir. Şimdi sizlere öğrendiğimiz bu yeni kelimeleri çocuğunuz ile nasıl eğlenceli bir şekilde ezberleyebileceğimizi anlatacağız.
Rol yapma oyunu
Rol yapma, çocuklara gerçek hayatta İngilizceyi nasıl kullanacaklarını öğretmenin eğlenceli ve etkileşimli bir yolu olabilir. Mesela “It is raining outside.” gibi basit bir senaryo verin ve beden hareketlerini kullanarak bu durumu diğer oyun arkadaşlarına anlatmasını sağlayın.
20 soru
20 soru oyununda oyunculardan biri aklından bir kelime tutar ve diğer oyuncuların 20 evet / hayır sorusunda bu kelimeyi bilmesi beklenir. Mesela tutulan kelime “snow” ise başka bir oyuncu kelimeyi bulmak için “Is it cold?” diye sorabilir. Bu şekilde devam ederek 20 soruda tutulan kelime bulunmaya çalışılır.
Emoji eşleştirme
Oyunculardan biri aklından bir kelime tutar ve bu kelimeyi en iyi anlatan 3 emoji seçer. Diğer oyuncular bu emojiler ile tutulan kelimenin arasındaki bağlantıyı çözerek kelimeyi bulmaya çalışır.
Sıkça sorulan sorular
İngilizcede hava durumu nasıl denir?
İngilizcede hava durumu ifadesi için “weather” kelimesi kullanılır.
Doğal afetlere İngilizcede ne denir?
İngilizcede doğal afetlerden bahsetmek istediğimizde “natural disasters” ifadesini kullanılır.
Hava durumundan bahsederken ne tür kelimeler kullanılır?
Eğer İngilizcede hava durumundan bahsetmek istiyorsak genellikle “it+be+adjective” yapısını kullanırız. Mesela “Hava güneşli.” demek istiyorsak yukarıdaki yapıya göre “It is sunny.” şeklinde oluşturabiliriz.
Hava durumundan bahsedilirken “wet” denmesi ne anlama gelir?
Genellikle “wet” kelimesi İngilizcede “ıslak” anlamında kullanılsa da hava durumu ile alakalı bir konuşmada “yağışlı” anlamında da kullanılabilir. Bu durumda anlamamız gereken şey bu yağışın bir süre önce başladığı ve buna bağlı olarak dışarıda yerlerin ıslak olabileceğidir.
Novakid’le tanışın!
Kelime bilmek dil öğrenmenin en önemli adımlarındandır. Peki, ebeveyn olarak sizin yeterli kalamadığınız durumlarda başvurabileceğiniz diğer kaynaklardan haberdar mısınızi? Çocuklar için İngilizce kursu Novakid’de tam olarak bunu sunuyoruz. Uzman eğitmenlerimizle çocuklara eğlence ve konuşma dolu dersler veriyoruz. Siz de ücretsiz deneme dersinizi hemen alın!